1 Temmuz 2010 Perşembe

Kocaman Bir Destek Gerek


Fenerbahçe yönetiminin yaklaşık 10-15 gün süren ve Christoph Daum ile yollarını ayırma konusunda tam olarak anlayamadığım (ve beni rahatsız eden) bir yöntem uygulamasının ardından geride kalan h.sonu kamuoyunun az çok hissettiği açıklama geldi; Fenerbahçe'nin yeni Teknik Direktörü Aykut Kocaman.

geçtiğimiz sezon ilk kez denenen (burada uygulanandan daha doğru bir ifade olacaktır) Sportif Direktörlük pozisyonunda görevli olan Aykut Kocaman artık Fenerbahçe'nin teknik anlamdaki sorumlusu. buradaki detay artık 2 pozisyonun da sorumlusunun Aykut olması. diğer bir deyişle Avrupa'dan bildiğimiz Menajer pozisyonu, teknik ve idari anlamda sorumluluk.

Aykut Kocaman'ın bu anlamda dümene geçmiş olması bazı Fenerbahçelileri tedirgin ediyor ve daha çok Fenerbahçe'ye özgü olduğunu düşündüğüm daha başlangıçtan soru işaretleri ile negatif bir ortam yaratma durumu mevcut. bu kesimin Aykut'un Teknik Direktörlük kariyerini zayıf bulması, Fenerbahçe'ye uygun isim olmama düşünceleri ve o hep klasik medya gazı ile harmanlanmış Aykut bu işi beceremez, görevi bırakmalı söylemleri işler biraz kötü giderse hemen ceplerinden çıkartacakları kartları olarak bekliyor (sabır!)

Fakat bir de benim de içinde bulunduğum ve sayılarının az olmadığını bildiğim Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe Teknik Direktörü olmasından dolayı mutlu, umutlu ve ileriye dönük pozitif hisleri olan veya en azından olumlu düşünmek isteyen Fenerbahçeliler var.

Aykut Kocaman 30 yaşını yeni doldurmuş benim ve bana yakın yaştakiler için çocukluğunun Fenerbahçe yıldızıdır. 10 yaşında gelen o hala rekoru kırılamayan 103 gollü şampiyonluğun kahramanlarından biridir Aykut. Fenerbahçelilerin çok sevdiği ve aynı zamanda ezeli rakip taraftarlarının da dışarıdan olumlu baktığı kişidir, güzel insandır, iyi golcüdür, gönlümüzde taht kurmuştur. Bu sayılan değerler Teknik Direktörlük görevinde başarılı olmak için yetmeyebilir ama kariyerinin belki de en önemli virajlarından birinde ona destek olmamak, olaya baştan negatif bakmak bambaşka birşey. Aykut hocanın teknik-taktik konularında doğruları gibi yanlışları da olacaktır. bunları konuşmak değerlendirmek ayrı, görevi ile ilgili radikal söylemlerde bulunup kaos ortamı yaratmak apayrı. bunları yazmak için çok erken ama maalesef çok sevdiğim Fenerbahçe'nin nefret ettiğim gerçekleri..

Zico çok sevdiğim bir hocadır , yersiz bir şekilde yolların ayrılmasına çok üzülmüştüm. Şampiyonlar Ligi çeyrek finalini yakaladığımız sezonda şampiyonluk gelmediğinde gitmesi gerektiği yönünde ses yükseltenler geride kalan süredeki şampiyonluklarını sayısını aynaya bakarak söyleyebilirler. bu tamamen ayrı bir yazı konusu fakat Aykut'un ve Zico'nun insan olarak kesişen çok ortak yönü var benim gözümden. ve bu bakımdan Aykut hocanın göreve gelişi bende Zico zamanındaki havayı yarattı. bu kendi açımdan bir detay.

sezon hazırlıkları pazartesi günü başladı ve yeni sezonun resmen başlamasına yaklaşık 1 ay var. teknik-taktik konularını değerlendireceğimiz zamanlar gelecek ancak Aykut Kocaman'ın kamuoyuna yansıyan demeçlerinde dikkat çeken birşey var: Fenerbahçe'nin süratli futbol oynaması. hızlı düşünülen ve hızlı oynanan bir oyun.

önümüzdeki dönem için Aykut Kocaman'ın desteğe ve tribünlerden yansıyan pozitif enerjiye ihtiyacı var. özlediğimiz ve ara verdiğimiz güzel günlere Aykut hoca ile ulaşmak dileğiyle.

Yolumuz açık olsun..

1 yorum: