Mücadeleye devam, Fener geliyor!
31 Ocak 2011 Pazartesi
Sezona Yeniden Başlıyoruz
Mücadeleye devam, Fener geliyor!
23 Ocak 2011 Pazar
Antalya'da Kritik Galibiyet
Bütün bu yaşanan sıkıntıların ışığında sezonun 2. yarısına sert fikstürle başlayacak Fenerbahçe için geçilmesi gereken ilk ayak Antalya deplasmanı. Aynı gün maçın başlamasına yaklaşık 1 saat kala sonuçlanan maçta Trabzonspor'un kendi sahasında Ankaragücü ile 1-1 berabere kalarak puan kaybetmesi zor geçeceği tahmin edilebilen Antalya deplasmanı öncesi ufak bir heyecan yarattı. Antalya deplasmanı ardından gelecek maçın Kadıköy'de Trabzonspor ile olması aleyhte olan puan farkını kısa sürede eritmek için bir fırsat, kullanılması durumunda şampiyonluk yarışında yorumların renginin değişmesi için bir etken. Fakat bunların olabilmesi için öncelikle Antalya'yı yenebilmek gerekiyordu.
Maça başlayan ilk 11'leri gördüğümüzde Aykut Kocaman'ın sezonun ilk yarısında denemediği bir hamleyi sahada uygulama niyetinde olduğunu gördük. Semih ve Niang aynı anda başlıyorlar fakat Niang oyun düzeninde sol kanatta görev alıyordu. Niang'ın Marsilya'dan pek yabancı olmadığı kanat forvet oynama hamlesinin kötü bir fikir olmadığını söyleyebilirim. Önümüzdeki haftalarda bu tercihin sürdürülüp sürdürülmeyeceğinden emin değilim ancak Stoch / Dia ikilisinin bir türlü istikrar yakalayamadığı düşünülünce elde bir alternatif. Fakat rakiplerin hücümcu sağ kanatları karşısında yine de düşünülmesi gereken bir durum olmalı. Dün akşam ligde uzun aradan sonra sol bekte Andre Santos'un ilk 11 başlaması Caner'den alınamayan verim ve Aykut hoca ile arasındaki seviyor/sevmiyor gerginliğinin sol bulma ihtimali açısından pozitif değerlendirilebilir.
21 Ocak 2011 Cuma
Bu Kez Olympiakos Deplasmanı
Fenerbahçe erkek basketbol takımı Euroleague TOP 16 grup maçlarının ilkinde tarihi bir işe imzasını atarak Olympiakos'u deplasmanda 70-84 ile mağlup etti. Avrupa'da bu seviyede galibiyetleri alınca hep destan denir ya; işte tam karşılığı, sonuna kadar o anlamı hak edercesine!
Sezon başından beri belli bazı sıkıntıları olmasına rağmen çok önemli performans gösteren Fenerbahçe, çok büyük işler yapmaya ve hepimizi gururlandırmaya devam ediyor. Aynı sezon içerisinde Barcelona deplasmanında alınan galibiyetten sonra yine deplasmanda gelen bu Olympiakos galibiyeti büyük hedeflere doğru yanan ışığın önümüzü ne kadar aydınlattığına dair çok kuvvetli göstergeler.
Takımın mücadelesi ve bugüne kadar başardığı işler kalbi Fenerbahçe ile atan milyonları fazlasıyla heyecanlandırıyor. Önümüzdeki hafta kendi sahamızda oynayacağımız Valencia maçında taraftarın etkili desteği çok önemli bir görev. Formasını sonuna kadar terleten oyuncuların da bu desteği hak ettikleri çok aşikar.
Dün gece destan yazanlara helal olsun,
Onlar tarihe notlarını düştüler, hepimizi çok gururlandırdılar.
ve Fenerbahçe ismi,
Avrupa'nın üzerinde yükselen güneş gibi.
19 Ocak 2011 Çarşamba
17 Ocak 2011 Pazartesi
TT Arena: Peşkeş-Rant-Çıkar ve Beklenen Son!
Spordan, siyasetten açıkçası her kesimden farklı tepkiler, yorumlar, görüşler var açılışa dair ve hatta stadın yapımına dair.
Galatasaray'ın 1990'lı yılların sonundan beri proje olarak farklı zamanlarda öne sürdüğü fakat sonuçlandıramadığı stad projeleri olduğunu biliyoruz. Galatasaray yönetimlerinin bir türlü başlayamadığı Ali Sami Yen'in yerinde yapılması planlanan stad işi yıllar içinde artık yerinde yapılamayacağı anlaşılınca bambaşka bir yerden bir el uzandı!
Devletin elleri yine en iyi yaptığı işlerden birinde, peşkeş ve rant için hazırdı. Galatasaray yönetimi içinse sorun yoktu, artık çok eskiyen ve kullanımında sorunlar yaşadıkları ve yerine bir türlü yenisini yapmayı beceremedikleri için yepyeni, daha çok koltuk kapasitesine sahip ve modern bir stad için biraz bekleyebilirlerdi. Ekstra yapmaları gereken birşey yoktu, sadece daha değerli olduğunu sürekli vurguladıkları Mecidiyeköy'den çıkmak durumundaydılar! Camia da bu senaryonun gayet normal olduğunu kanıksamış, Ali Sami Yen karşılığında bir nevi ödün vererek! yeni stadlarına geçtiklerine fazlasıyla inanır ve bu tezi savunur haldeydi.
Durumun özeti: alan memnun, veren memnun!
Fakat stadın açılışı ile ilgili süreç sanki işin içine konsantre olmuş peşkeş-rant-çıkar durumlarının kaçınılmaz bir sonu gibi sürekli sorunlar ile dolu. Stadın yapımını ilk üstlenenin işi bitiremeden çekilmesi, mahkeme süreçleri, türlü aksaklıklar, sürekli büyük abilerin iteklemeleri ama planlanandan daha geç bir iş bitirme. Bu süreçte en çok üzüldüğüm, diğer bütün isyan ettiklerimden daha fazla isyan ettiğim rantın, çıkarın olduğu bu statta ekmek parası için alın teri ile çalışan işçilerin hayatlarını kaybetmesi oldu. Sonunda birileri daha fazla kazanacak, nemalanacak ve refaha kavuşacak diye hayatlarını kaybettiler. Adlarını belirli bir kesim dışında anma niyetinde olan yok, yazık..
Ve açılış günü..Galatasaray Spor Kulübü TT Arena için satabildikleri kombineler dışında açılış maçı olan Ajax maçına bilet bastırmıyor ve kombinelerden geri kalanı davetiye. Yapılan işin karşılığı olarak devletin çeşitli kademelerindeki büyük abilere hürmet! Neyse, esasa gelmek gerekirse, başlangıç kısmını televizyonda canlı yayında yakaladığım ve o anda gülmeye başladığım TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar fitili ateşliyor ve Galatasaray taraftarı protestolara başlıyor. Aslında Erdoğan Bayraktar'ın söyledikleri acı ama gerçek! Fakat söyledikleri bir birikimin sonucu olsa da yeri yanlış ve kendisinin yazının başlığındaki peşkeşin, rantın ve çıkarın bir parçası olduğunu unutmaması gerek! Protestoların giderek artması ve Başbakan'ın ve peşindekilerin de stadı terk etmesi ile açılış muazzam bir hal alıyor!
Şimdi bütün bu olanlar, bu stada dair devletin ve karşısında Galatasaray'ın karşılıklı çıkar ilişkilerinde kendilerine bir şekilde getiri sağladığı gerçeğini değiştiremez, değiştirmemeli. Galatasaray taraftarının Başbakan ve hükümete yaptığı protesto Ali Sami Yen'den TT Arena'ya geçişlerini meşrulaştırmıyor. Tıpkı Başbakan'ın veya TOKİ Başkanının rant, peşkeş uğruna yaptıkları işleri yok sayamayacağım gibi. Burada milyonları bünyesinde barındıran camialarda herkesin aynı fikirde olmaması detayını da gözeterek genel konuştuğumu da belirtmeliyim. Bu yaşananlardan en başından beri rahatsız olan Galatasaraylılar olduğunu da tahmin ediyorum. Fakat Galatasaray taraftarı boyun eğmedi, protestosunu yaptı, işte budur tadında yorumlara katılmıyorum. Bütün bunlar beni kandırmaya yetmiyor. Protesto eden insanların yeni stada geçiş için daha önceki döneme dair yaşanan bu oyunlara ses çıkarmadığını düşünüyorum yine aradaki farklı düşünenlere saygı duyarak.
TT Arena açılışında yaşananlar aslında bütün bu oyunların, karşılıklı çıkarın, rantın ve peşkeşin doğal bir sonucu olarak tezahür etti! Bu kadar pisliğin içinden çıkan protesto seslerini de, bu protestolara karşılık rollere girip stadı terk edenleri de fazlasıyla samimiyetsiz buluyorum.
Türk futboluna hayırlı, yiyenlere de afiyet olsun!