23 Eylül 2012 Pazar

Marsilya'ya Yakalanmak


Tek başına yukarıdaki insanın hatası değil. Onun da hatası var, daha önceden de vardı, bundan sonra da olacaktır. Lakin sorun hep bir yere odaklanmaktan kaynaklı bana göre. Genele bir bakış yok, istenen olmadı mı sadece tek bir kişi hatalı onun da ötesinde suçlu! Sahadaki teknik taktiği yönlendirenin teknik direktör olduğu fakat işi bitirenin veya bitiremeyenin futbolcular olduğu bir oyundan bahsediyoruz.

Futbolu skorlara göre yorumluyor, teknik-taktik hataları buna göre eleştiriyoruz. Bunu Marsilya maçı için söylemediğimin altını çizmek isterim. İlk 11 tercihleri, oyuncu değişiklikleri, maça dair anlık geliştirilen refleksler sonuç iyi olursa tamam, kötü olursa çok fena!

Aykut hoca'nın Marsilya maçında hatalı olduğunu düşünüyorum hani yazıyı okuyanlar çok sevdiğim için hocayı koruduğumu sanıp önyargılı olmasınlar. Benim derdim bu oyunun sadece hocanın kenardan dedikleri ile bitmediği, futbolcunun da bu oyunun müsaadenizle en önemli parçası olduğudur. Hoca Alex'i çıkarıp Cristian'ı oyuna alıyorsa futbolcular yani takım hoca bize kapanın, yarı sahayı geçmeyin mesajı olarak algılamamalı. Hocanın tercihi yanlış ama takımın bu refleksi de yanlış.

Marsilya'ya karşı 2-0'dan 82 ve 90+4 son saniye golleri ile 2-2'ye yakalanmak çok üzücü oldu. Bu beraberinde yorumların da şiddetini getirdi. Yoksa başka bir skor gelişimi ve son 20 dk. geriye yaslanmanın yaşanmadığı bir oyunda Marsilya ile 2-2 berabere kalmanın gayet normal olduğunu düşünüyorum.

Gruptan çıkmaya dair herşey ortada, sıradaki Mönchengladbach ve AEL deplasmanlarından alınacak skorlar önümüzü görmek konusunda belirleyici olacaktır.