24 Ağustos 2010 Salı

Trabzonspor 3 - Fenerbahçe 2


Trabzon deplasmanları her zaman zor olur ve bu sezon herkes için daha da zor olacağı şimdiden belli. tarihten gelen ve hala akıllardan çıkmayan o meşhur Avni Aker deplasmanında 5 Mayıs 1996'da alınan galibiyet ve ardından gelen her Trabzon - Fenerbahçe maçına yüklenen intikam anlamları..

bunların eşliğinde Fenerbahçe ligin 2. haftasında Trabzon deplasmanına çıkarken geride bıraktığı 4 resmi maçtaki skorların genel anlamda kötü olması nedeniyle çevre baskısını da sırtına yüklemişti. maç öncesi kadrolar geldiğinde Trabzonsporlular daha tahmin ettikleri ilk 11'i görürken Fenerbahçeliler Aykut hocanın Alex ve Stoch'u kenarda tutan, Semih ve Niang'ın çift forvet başladığı düzene şaşırdılar. burada Aykut hocanın yapmak istediğini anlıyorum veya anladığımı sanıyorum: Semih ve Niang Trabzon savunmasına önde basacak, orta saha göbeğinde de Emre ve Cristian rakibi ısıracak, takım Avni Aker deplasmanı için daha dirençli olacak ancak kağıt üstünde yıllardır oynayamadığımız çift forvet düzeninde olunacak.

bence bu tercih gayet kabul edilebilir ve Aykut hocanın aldığı karara saygı duyulmalı. Ancak sol önde Stoch yerine Özer tercihi tartışılabilir. yeteneklerini çok iyi bulduğum, topla haşır neşirliğini sevdiğim Özer'in yeri orası değil. bu tercihte de Aykut hocanın bir ihtimal çift forvet düzenine top iletme organizasyonunda Özer'i kullanmak istemesi fikri olmuş olabilir. yalnız soldan içeri katederek oynayan Özer Fenerbahçe sol kanadında zaten pek formda olmayan Andre Santos ile beraber Fenerbahçe'nin bu kanattan problem yaşamasına da neden oldu. yenilen 2.golün buradan şekillendiğini gördük.

Fenerbahçe için konuşulması gereken önemli bir detay da dün gece yenilen kolay goller. ilk golde Mehmet Topuz'un ters kafa vuruşu hemen 1 dk. ardından Yattara'nın arkaya kaçırılması ve Glowacki'nin ceza sahası içinde rahatça alt köşeye vurduğu kafa savunma açısından daha dikkatli olunması gereken türden gollerdi. Fenerbahçe'nin savunmasının da dün gece kalede Mert hariç - ki bence zaman içinde Fenerbahçe'nin Türk futboluna kazandıracağı bir başka kaleci olacak - geçen sezon ile aynı olduğunu söylemeli. Ancak geride kalan 5 resmi maçta da sakatlık veya cezalar nedeniyle sürekli değişen bir savunma kurgusunu da söylemek gerek. özetle Fenerbahçe'nin daha zor gol yer hale gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

maçın geneline baktığımızda da Fenerbahçe'nin çok kötü oynamadığını, kolay gollere engel olamadığını ancak diğer yandan Trabzonsporun kazanacak seviyede bir oyunu sergilediğini söyleyebilirim. karşılıklı kaçan ve girilen bol pozisyonlar mevcut. maçın 2. yarısının başında Trabzonspor maçı koparabilirdi de Fenerbahçe maçı 3-3'e getirebilirdi de. herkesin maçı izlerken keyif aldığını sanıyorum, bana göre güzel maç oldu.

Aykut hocanın dün geceki tercihleri zaten hevesli kesim tarafından tartışılacaktır. tartışılabilir zaten sahada kazanan skorları almadıkça bu olur, gayet doğal. sonuçta oynanan 5 resmi maçta alınan 1 Antalyaspor galibiyeti mevcut ancak Aykut hoca kararsız kalmak yerine bazı kararlar alıyor ve onları uyguluyor. sahada kazandıkça kendine daha geniş bir alan yaratabilir, yerli yersiz eleştiri oklarına kalkanı geniş tutabilir ama öyle bir eşikteyiz ki perşembe gecesi PAOK rövanşı var ve ilk maçtaki alınan 1-0 çok ters bir skor. Fenerbahçe ve Aykut hoca için turu geçmek çok önemli bir hale geldi. Trabzonspor maçının telafisi için alternatif bol ancak Avrupa'ya tümden bu kadar erken veda kötü olur ki hakkaten zor bir rövanş olacak.

yazıyı dün gece Avni Aker'de ilk 11 başlayan ve gollerde hiç hatası olmadığını, gelecek potansiyeli gördüğüm Mert'e selam ederek bitiriyorum. penaltıyı kurtararak ışığı yaktın Mert, gelecek için sana güveniyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder